TÜİK verilerine göre Şanlıurfa nüfusu yıllar içinde sürekli artma eğilimi göstererek 2021 yılı itibarıyla 2 milyon 143 bin kişiye ulaştı.  Artan nüfusuna bağlı olarak 2012 yılında büyükşehir olan Urfa, Türkiye’nin en büyük 8. ili konumunda. Kalabalık ve dinamik nüfusuyla bir metropol şehre dönüşen Şanlıurfa, yeni beklenti ve taleplerle karşı karşıya…

Sosyalleşme, insanın doğasında yer alan temel bir ihtiyaç ve davranış olarak tanımlanıyor. Dolayısıyla tarihte olduğu gibi günümüzde de bu ihtiyacın karşılanması için çeşitli kültürel ve sanatsal etkinlikler üretiliyor. Bu üretimin yapılmasına imkân veren kentlerde spor ve kültür merkezleri, geniş yeşil alanlar, sinema ve tiyatro salonları gibi birçok mekan bulunuyor. Bu açıdan bakıldığında Urfa’nın büyüyen nüfusuyla bir mega kente dönüştüğü fakat yapılan iyileştirmelere rağmen sosyal alanda hala bir çoraklığın yaşandığı iddia ediliyor.

URFALI VATANDAŞ YAKINDI

Konu hakkında Edessa TV’ye konuşan vatandaşlar ‘Urfa’da sosyal yaşam imkanları nasıl?’ sorusuna ilginç yanıtlar verdi.

Sorunun yoksullukla ilişkili olduğunu ileri süren bir genç: “Sosyal yaşamım yok. Çünkü Urfa’da yapılabilecek bir şey yok. Herhangi bir AVM’ye gidip etrafa bakınmak dışında bir şey yapamıyoruz. Bence sıkıntı parasızlıkta. Para olsaydı böyle bir problem yaşamazdık.” dedi.

Şanlıurfa’da imkânların kısıtlı olduğunu ifade eden bir diğer genç vatandaş şunları söyledi: “Urfa’da sosyal yaşam yok. Balıklıgöl, çarşı, Bahçelievler dışında bir yer yok. Daha yeni ve farklı AVM’ler inşa edilmelidir.”

Sosyal hayata vakit ayıramadığını belirten orta yaşlı bir vatandaş ise yaptığı konuşmada: “Çalışmaktan başka bir şey yapmıyoruz, zamanımız yok. Batıdaki gibi gidilecek bir yer yok, deniz yok. Evden işe, işten eve gidip geliyoruz.” ifadelerini kullandı.

“URFAYLA SINIRLI DEĞİL ÇAĞIMIZIN PROBLEMİ”

Uzmanlar, son yıllarda gençlerde ‘ekran bağımlılığı’nın geliştiğini buna bağlı olarak asosyal ve antisosyal kişilik bozukluklarının ortaya çıktığını vurguluyor. Bu duruma dikkat çeken Psikolog Sinan Sayar, Edessa TV’ye yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Ekran başında geçirilen süre giderek artıyor. Bu ise gençlerin asosyalleşmesine ve bencilleşmesine sebep oluyor. Bunda sosyal medyadaki anlık tüketim videolarının da payı var. Bize başvuran aileler çocuklarının bunun etkisiyle günde 7-8 saat internette vakit geçirdiği şikâyetiyle geliyor. Bu durum aile ilişkilerini zayıflattığı gibi dışarıda ilgisini çekecek bir şeyin kalmamasına neden oluyor.”

Bunun genel bir problem olduğunu belirten Sinan Sayar konuşmasının sonunda Urfa’ya da değinerek: “Urfa’daki sosyalleşme sorununda coğrafi yapının da etkisi olabilir. Bir kıyının olmaması etkinlikleri kısıtlıyor.” dedi. Sayar, ekran bağımlılığına karşı sosyal sorumluluk projelerine ihtiyaç olduğunu ifade ederken sağlıklı sosyalleşme için başta belediyeler olmak üzere çeşitli kurumların daha fazla etkinlik düzenlenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

 Haber: Vedat Ak - Recep Sait Kahraman