700 yıllık Altunboğa Medresesi zamana meydan okuyor!..

Mardin Medreseler Koruma Derneği Başkanı İbrahim Yüksel, Altunboğa Medresesi'nin 1340 senesinde Altunboğa lakaplı Vezir Alaaddin tarafından inşa edildiğini söyledi. Alaaddin'in vezirlikten önce Halep ve Şam İslam Birliğini sağlamak üzere küresel yönetim anlayışını benimsediğini belirten Yüksel, küresel yönetim anlayışı çerçevesinde İslam Birliğini sağlamak üzere ayrıca Mısır’a Vali olarak görevlendirildiğini ifade etti.

Alaaddin Altunboğa'nın Mısır'daki görevini tamamlayıp Mardin'e döndükten sonra vezir olarak tayin edildiğini ve bu devasa boyuttaki medreseyi inşa ettiğini aktaran Yüksel, şöyle konuştu: 

"Zinciriye ve Kasımiye Medreselerinden çok daha büyük ve ihtişamlı bir medrese olduğu kalıntılarından anlaşılıyor. Tamamı yıkılmış değil, birçok yapısı ve bölümü ayakta fakat sonradan yapılan betonarme eklentiler sebebiyle özelliğini kaybetmiş durumda. Duvardan fışkıran bitkiler, etrafı çevreleyen çöpler nedeniyle büyük bir kısmını net olarak göremiyoruz. Medrese, 2013 yılında dönemin Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu döneminde mahallenin sakinlerinin Altunboğa Çeşmesi'nin harap vaziyetini izah etmesi ile yanında bulunan türbeyi restore etmeleri üzerine hem çeşme hem de türbe restore edildi. İlgili kurumların görevlerini yapmasını istiyoruz."

1340'lı yıllarda yapılan yapının Timur’un Mardin’i istilası döneminde Sultan İsa’yı bir yıl alıkoyduğu dönemde devleti yöneten bir bürokratın izlerini gösterdiğini aktaran Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dolayısıyla bugün diplomasi ve siyaset erbabına bir okul olması gereken bir yapıdır bu bina. Taşların bir kısmı devasa taç kapısından sökülerek 2'inci Abdülhamit döneminde yapılan orta mektebinin binasına yani olgunlaşma enstitüsü binasına götürüldü. Oradaki duvarlara monte edilerek buradaki o taç kapının süslemeleri olarak kullanıldı. O taşların oradan sökülüp ait oldukları yere getirilmesi gerekmektedir" 

Vakıflar İdaresinin buraya el atmasını beklediklerini dile getiren Yüksel, sözlerini şöyle tamamladı:

"Mali kaynaklı bir sorunu da yoktur. Mahalle sakinleri ellerinde olan tapuları vakıflar idaresine vermeye de hazır durumda. Memleket halkı olarak sorumlu kurumlarım görevlerini yapmalarını gerekirse bir kanun çıkarılıp bu işi sivil toplum kuruluşlarına devredilebilir. Bu sorumluluk sivil toplum kuruluşlarına devredilirse yapıları onarıp ziyarete sunarlar. Ne yazık ki bürokrasi bu konuda önümüzde bir engel olarak durmaktadır. Bu medreselerin muhteşem tarihin şahidi bu yapıların önünde kurumlarımız engel olarak durmaktadır"